BAMBERG

Bamberg seni son anda Ekşi Sözlük’te Würzburg’u araştırırken keşfetmiş olsamda, adını daha önce hiç duymadığıma kızma emi! Hem Würzburg’dan hem Nürnberg’den daha güzelsin! Sadece 3-4 saat gezebilmiş olsak bile Güney Almanya’dan aklımda en çok kalan şehirlerden birisin.

İşte böyle…. Gideceğimiz yerleri ekşi sözlükten arattırıp tek tek yorumları okurum, en sevdiğim aktivitedir hatta 🙂 Bamberg’i de o yorumlardan okuyup rotaya ekledik. Zaten Würzburg ve Nürnberg’in ortasında kaldığı için yolumuzun da üstündeydi çok güzel oldu pek güzel oldu. Arabamızı park edip park ücreti için bozuk para aranırken, çaresiz gözlerle yardım istediğimiz bir kadının gelip meğerse sadece 50 cent ve katları kabul eden makineye kendi cüzdanından para çıkartıp atması üzerine ‘böyle iyi insanlar sadece güzel şehirlerde yaşarlar’ dedirtti bana 🙂 Böylelikle katıksız bir beklentiyle Bamberg sokaklarına daldık.

Bamberg, büyük bir bölümü Unesco tarafından korunma altına alınan, görülecek yerleri bir araya toplanmış küçücük bir şehir. Turizm danışma bürosun gidene kadar bir sürü yeri keşfetmiştik bile 🙂 Aşağıdaki fotoğraf da keşfe başladığımız ilk yerden: Untere Köprüsü’nden…

Regnitz Nehri’nin üzerine kurulmuş bu köprüden geçerken sol tarafta resim tablosu gibi dış cephesi olan belediye binasını, sağ tarafta Klein Venedig yani Küçük Venedik diye adlandırılan evleri göreceksiniz. Birazdan yanlarına gideceğiz o evlerin azıcık sabredin bakalım 😉

Aşağıdaki fotoğraf da Untere Brücke’nin uzaktan görünümü… İnternette araştırırken Bamberg’in II.Dünya Savaşı’ndan en az hasarla kurtulduğunu öğrenmiştim. Şehir gerçekten tam dönem filmi çekmelik, doğal stüdyo imkanı sağlıyor 🙂

Köprünün üzerinde oturup keyif yapasım var ama bu minnak şehri de keşfetmek gerek! Bir kere binaları incelemekten boynum tutuldu zaten, mesela aşağıdaki belediye binası… Duvarlarını bir tuvali boyar gibi boyamışlar sanırım.

Efsaneye göre Bamberg piskoposu, belediye binası yapımı için arazi vermemiş, Bambergliler de nehrin ortasına kazık çakarak bu binayı yapmışlar. Sen misin yer vermeyen 🙂 14.yy’da yapılan The Town Hall, 1440’ta yangında zarar görmüş ve yeniden inşa edilmiş. 1744 – 1756 yılları arasında Barok ve Rococo (Rococo Tarzını ilk defa duydum ben de) tarzına dönüştürülmüş.

Bu Belediye Binası (Old Town Hall), Bamberg’in simgelerinden sayılıyor. Bize de önünde mutlu mutlu fotoğraf çektirmek düşüyor.

Turistik haritayı elimize geçirir geçirmez Bamberg Katedrali’nin bulunduğu yere doğru birbirine yaslanmış, pastel tonlu aynı boyda, aynı tarzda evlerin bulunduğu sokaklardan geçerek ilerledik.

Bamberg Katedrali’nin bulunduğu meydan, Siena’da meydana çıktığımız anki etkiyi yarattı biz de… Çok etkileyici, geniş bir meydan da konumlanıyor. Restorasyonda olsa bile tüm ihtişamıyla şehri tepeden tepeden izlediği belli 😉 en.bamberg.info size Bamberg ile ilgili harika bilgiler verecektir 😉 Mesela, New Residence hakkında bilgi alabilir, eski Alman ve Barok tablolarını inceleyebilirsiniz.

Bavyera’nın şirinliği elbiselerine de yansımış baksanıza! Geleneksel kıyafet dükkanlarının önünde takılı kaldım ama ne çare, oldukça pahalılar benden söylemesi 😉 Füssen’de de (Romantik Yol yazısından okuyabilirsiniz) birçok bu tarz elbise satan mağaza vardı. Oyuncakçı dükkanının önünde saatlerce dikilen çocuklara hak verdim vallahi 🙂

Eveeeet şimdi sırada Küçük Venedik var. Venedik olmasaymış, bu şehirler ne yapacakmış acaba? 🙂 Eski dönemde balıkçıların oturduğu bu bölge, çiçekli balkonları ve ufacıcık verandaları ile çok sevimli görüntü oluşturuyor. Katedralden kendinizi aşağıya doğru saldığınızda restoranların ve kafelerin bulunduğu, cıvıl cıvıl sokakları arkanızda bıraktığınızda Regnitz Nehri’ni ve bu sevimli evlere varacaksınız.

Şimdi de şehrine tarihi merkezini arkamızda bırakıp Untere Köprüsü’nün diğer tarafını keşfe çıktık. Bamberg’in tarihi yerleri de kalabalıktı ama burası sanırım Bamberg’in şehir merkezi… Kafeler dolu, mağazalar dolu, sokaklar dolu… Şehirde hayat var 🙂

Şehrin en meşhur meydanı Maxplatz’ı bulmak için elimizde harita ilerlerken, Green Market (Grüner Markt)’ten geçtik. Bu sebze-meyve pazarı haftanın 6 günü kurulmaktaymış. Bu caddeden dümdüz ilerleyip Hauptwachstrasse’ye geçmek üzereyken bir baktık ki MaxPlatz solumuzda. Bu meydan şehrin en geniş alanıymış. Şu an ki Belediye Binası burada yer alıyor.

Bu sevimli şehri detaylı gezemedik ama zevkle gezdik,  doya doya keyif yapamadık ama birasının tadına bir gıdım baktık. Benden size nacizane tavsiye: Bavyera bölgesindeyseniz, hele ki Nürnberg civarındaysanız Bamberg’e mutlaka uğrayın; İnsanı mutlu eden bir atmosferi var 🙂

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir