RONDA

Ronda, Malaga’ya 1,5 saatlik uzaklıkta bulunan, ilginç konumu sayesinde turistleri kendine çeken ufacık bir Endülüs kenti. Araba kiraladığımız için Sevilla’ya giderken burayı da görme fırsatımız oldu. Çok çok gezemedik ama ‘El Tajo Kanyonu’na hızlıca göz atıp en eski ve meşhur boğa güreş arenası ‘Plaza de Toros’u gezip Nuevo Köprüsü’nü her açıdan seyrettik.

Ronda, kayalıklar üzerine kurulmuş, etrafı dağlar ile çevrili bir yer. En çok bu coğrafi özelliği sanırım fotoğraf tutkunlarının ve biz turistlerin ilgisini çekmekte. Aynı zamanda Boğa güreşi kültürünün temellerinin Ronda’da atılmış olması bu küçük şehrin önemini arttırıyor. Ayrıca ek bir bilgi olarak: Ernest Hemingway, ‘Çanlar Kimin İçin Çalıyor?’ Eserini Ronda’dan esinlenerek yazmış.

Ronda’ya girişte El Tajo parkını takip edin kanyon manzarasını göreceksiniz.

Şehre ulaşıp arabamızı otoparka park ettikten sonra, karşımıza El Tajo parkı çıktı. Tabi gelmeden önce araştırdığım için ben meşhur köprüyü bir an önce görmek istediğimden ‘vakit kaybetmesek mi?’ derken bir baktım turist kafilesi ilerliyor haydi biz de takip edelim dedik. Meğer meşhur kanyon manzarası varmış haberimiz yokmuş.

Parkın hemen yan tarafında ise en eski arena bulunuyor. Buranın özelliği en eski arena olması yanı sıra boğa güreşlerinin kurallarını belirleyen Francisco Romero’nun ve torunu Pedro Romero’nun bu arenaya önemli katkılarının olması imiş. Matadorluk, zanaatkarlık sayılıyor sanırım İspanya’da. Babadan, dededen torunlara miras 🙂 Arena 5000 kişilik ve tamamen taştan inşa edilmiş. İçinde ayrıntılı bir müze var, fakat fotoğraf çekmek bu kısımda yasaktı.  Birkaç kaçamağımız var tabi 🙂 Şimdi buyrunuz arena fotoğraflarına :

Arena girişi ve Romero’ların Heykelleri.
Şımarmacalar
Müzeden kaçamaklar
Müzeden kaçamaklar

Arena’dan çıktıktan sonra artık son göreceğimiz yer -vakit darlığı nedeniyle- meşhur Nuevo köprüsü idi. Köprüye doğru ilerlerken Ronda’nın cıvıl cıvıl kalabalık sokaklarına girdik çıktık.

Ve nihayet muhteşem manzaraya ulaştık. İnsan bazen akıl erdiremiyor, burayı nasıl keşfetmişler, buraya nasıl ev kurmuşlar, inanılır gibi değil. Hemen hemen adım başı fotoğraf çeken, köprünün resmini çizen, elinde şarabı manzara seyreden insanlar ile dolu 🙂

Kayalıklar üzerine kurulu Ronda
Nuevo Köprüsü

Kısa bir Ronda turu bu kadar oldu malesef, ben burada şahsen 1 gece konaklamak isterdim ama malum ‘az zaman çok yer görme’ mantığı bazen koşuşturmaya sebep olabiliyor. Yine de orijinal bir yer görmüş olmak mutlu etti bizi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir