Yine haftasonu geldi çattı ve siz çocuklar ile ne yapsak, nasıl vakit geçirsek diye düşünüyorsanız. üstüne bir de Eskişehir’de yaşıyorsanız, 45 dakika uzaklıktaki Kütahya’ya neden gitmiyorsunuz? 🙂
Ben de aslında linkini bıraktığım blogda Kütahya gezisine rastlayınca birden aklıma düştü. ÇİNİLER VE KONAKLAR ŞEHRİ KÜTAHYA – Gezici Günlük (gezicigunluk.com) Nasılsa her haftasonu köy köy geziyoruz, bu hafta da bir gün Kütahya’yı gezelim dedim. Tabi biz bu güzel blogdaki gibi detaylı gezip harika fotoğraflar çekemedik ikizlerden dolayı. Ama şehir hakkında az çok bilgi edindik. Demem o ki alternatif bir şehir turu olabilir sizler için. Biz ilk Kütahya Kalesi’nden başladık gezimize.
Germiyanbeyliği’nin başkentliğini yapan Kütahya’da kale olması pek şaşırtıcı değil haliyle. Kalenin yapımı Bizans dönemine dayanıyormuş. Arap akınlarına karşı yapıldığı tahmin ediliyor. 19. yy’da hapishane olarak kullanılan kalenin bazı surları, Turizm ve Kültür Bakanlığı ve Kütahya Belediyesi tarafından restore edilmiş.
Kütahya manzarası seyretmek için akşam saatlerinde kaleye çıkmak daha güzel olabilir.
Aşağıdaki fotoğrafta ise Ulu Cami’nin girişini göreceksiniz. 1400’lü yıllarda Beyazıt tarafından yapılmış. İçini benim canavarlar ile gezemedik. Namaz kılan insanları rahatsız etmek istemedim. Okan bizi havuz başında bırakıp birkaç fotoğraf çekti.
Ulu Cami’nin hemen yanında Arkeoloji Müzesi’ni de gezebilirsiniz. Ben yine çocuklar bir şeye zarar vermesin korkusuyla suyla oynamaya devam ettim. 🙂
Kalenin ve caminin ardından, özellikle Ulu Cami yakınlarındaki Macar Evi’ni gezmeye gittik. Burası ücretsiz bir müze. 1800’lü yıllarda yaşayan Macar politikacı Kossuth, ülkesi için verdiği bağımsızlık savaşında yenilgiye uğrayınca Osmanlı Hükümdarlığı himayesinde barınmış. Buraya gelmişken görmemek olmazdı.
Kütahya’da beni şaşırtan şey, ne kadar çok eski ev olduğu idi. Aslına şöyle demek daha doğru olur: restore çalışmalarına hız verseler, Eskişehir’de ki Odunpazarı bölgesinden daha büyük bir alan yaratabilirler. Birçoğu kubbeli konağa çevrilebilecek bir sürü eve denk geldik.
Tabi bunu tek düşünen ben değilim sanırım ki Germiyan sokağında ummalı bir restorasyon çalışmaları başlamış. 🙂 Çoğu restoran ve kafe olarak hizmete açılmak ile beraber bazıları hala boştu. Sanırım ilerleyen yıllarda bizim Odunpazarı bölgesine sağlam bir rakip çıkacak. 🙂
Yenilenen Germiyan sokağını turlayarak ara sokaklara girdik çıktık. Kütahya denilince benim aklıma direk çini ve seramik geliyor. Kendinize buradan el yapımı hediyelikler almayı unutmayın.
Son olarak Çamlıca Tabiat Parkı’na geldik. Kütahya merkezde bulunuyor, oksijeni ve yeşili bol, güzel bir ormanlık alan burası. Piknik yapmak için ideal. Bu tabiat alanının içinde konaklayabileceğiniz Orman köşkleri var. Hatta biz de 1 geceliğine gelsek ya diye düşünmedik değil. https://www.kutahya.bel.tr/haber.asp?id=3133 Bu linkten detaylı bir şekilde inceleyebilir, Kütahya’ya gelmişken günü birlik değil de, 1 gece yatılı gelirsiniz.
Kısacık Kütahya gezimiz bu şekildeydi. Çocuklar ufaktı çok fazla detaylı gezemedik ama özet geçecek olursam: Kale, Ulu Cami, Macar Evi, Germiyan Sokağı ve Çamlıca Tabiat Parkı’nı görmüş olduk. Hiç yoktan iyidir:)
